Klinik Örneklerden İzole Edilen Staphylococcus aureus İzolatlarında Makrolid-Linkozamid- Streptogramin B (MLSB) Direnç Fenotipleri ve Mupirosin/Fusidik Asit Etkinliği.

Objective: This study aimed to determine the prevalence and phenotypes of macrolide, lincosamide, and streptogramın B (MLSB) resistance in Staphylococcus aureus strains isolated from clinical samples and to assess the efficacy of mupirocin and fusidic acid against these isolates. Methods: Between January 2021 and December 2022, S. aureus strains isolated from clinical samples were identified by VITEK® MS (bioMérieux, France), and their antibiotic susceptibilities were determined using VITEK® 2 (bioMérieux, France). The disk approximation method was used to determine the MLSB resistance phenotypes using erythromycin (15 μg) and clindamycin (2 μg). For fusidic acid, a MIC of ≤1 mg/L was considered susceptible, and a MIC of >1 mg/L was considered resistant. The European Committee on Antimicrobial Susceptibility Testing (EUCAST) 2020 guidelines were followed, with a MIC of ≤1 mg/L considered sensitive, a MIC of 2-256 mg/L indicating low-level resistance, and a MIC of >256 mg/L indicating high-level resistance for mupirocin. Results: The MLSB resistance phenotypes of the strains were as follows: 8.9% inducible (iMLSB), 4.6% chromosomal (cMLSB), 12.8% MS type, 0.8% L type, and 72.92% erythromycin and clindamycin sensitive were detected. Mupirocin resistance was detected 7.2% in 250 S. aureus strains, 14.3% in MRSA, and 2.1% in MSSA. Fusidic acid resistance was seen at 10.7% in 711 S. aureus strains, 20.1% in MRSA, and 5.5% in MSSA. Conclusion: When erythromycin resistance is detected in MRSA isolates, it is essential to determine macrolide resistance phenotypes with a simple and easy method such as the D-test and investigate clindamycin resistance for choosing appropriate antibiotics. Mupirocin resistance in S. aureus strains was higher in MRSA isolates than in MSSA isolates. It is noteworthy that fusidic acid resistance is frequently seen in both MRSA and MSSA isolates that are susceptible to erythromycin and clindamycin. In infections where fusidic acid is commonly used, it is necessary to monitor antibiotic susceptibilities closely. [ABSTRACT FROM AUTHOR]

Amaç: Çalışma kapsamında, klinik örneklerden izole edilen Staphylococcus aureus izolatlarında makrolid-linkozamid- streptogramin B (MLSB) direnç fenotiplerinin ve prevalansının saptanması ve bu izolatlara karşı mupirosin ve fusidik asit etkinliğinin belirlenmesi amaçlandı. Yöntemler: Çalışma, Ocak 2020-Aralık 2021 tarihleri arasında klinik örneklerden izole edilen S. aureus izolatları ile retrospektif olarak gerçekleştirildi. İzolatlar VITEK® MS (bioMérieux, Fransa) mikrobiyal tanımlama sistemi ile tanımlandı; antibiyotik duyarlılıkları VITEK® 2 (bioMérieux, Fransa) ile çalışıldı. Antibiyotik duyarlılık testlerinde eritromisine dirençli ve klindamisine duyarlı izolatlar için MLSB direnç fenotipleri, eritromisin (15 μg) ve klindamisin (2 μg) kullanılarak disk yaklaştırma yöntemiyle çalışıldı. Fusidik asit için minimum inhibisyon konsantrasyonu (MİK) ≤1 mg/lt ise duyarlı ve >1 mg/lt ise dirençli kabul edildi. Avrupa Antimikrobiyal Duyarlılık Testi Komitesi (EUCAST) 2020 kriterleri doğrultusunda, mupirosin için MİK ≤1 mg/lt ise duyarlı, 2-256 mg/lt aralığında ise düşük düzeyde dirençli ve >256 mg/lt ise yüksek düzeyde dirençli olarak belirlendi. Bulgular: S. aureus izolatlarının %8.9'u indüklenebilir (iMLSB), %4.6'sı kromozomal (cMLSB), %12.8'inde MS tipi ve %0.8'inde L tipi direnç saptandı. İzolatların %72.92'si eritromise ve klindamise duyarlı idi. Toplam 250 S. aureus izolatının %7.2'sinde mupirosin direnci görülmüş olup metisiline dirençli S. aureus (MRSA) izolatlarının oranı %14.3 ve metisiline duyarlı S. aureus (MSSA) izolatların oranı ise %2.1 idi. Fusidik asit direnci, çalışılan 711 S. aureus izolatının %10.7'sinde görülürken, MRSA izolatların oranı %20.1 ve MSSA izolatların oranı %5.5 olarak saptandı. Sonuç: Metisiline dirençli S. aureus izolatlarında, eritromisin direnci saptandığında, basit ve kolay bir yöntem olan D-test ile makrolid direnç fenotiplerinin belirlenmesi, klindamisin direncinin araştırılması ve antibiyotiklerin seçimi açısından önemlidir. Çalışmamızda, S. aureus izolatlarındaki mupirosin direnci MRSA izolatlarında MSSA izolatlarına göre daha yüksek saptanırken, fusidik asit direnci hem MRSA ve MSSA izolatlarında hem de eritromisin ve klindamisine duyarlı izolatlarda görüldü. Fusidik asidin sıklıkla kullanıldığı infeksiyonlarda antibiyotik duyarlılıklarının yakından izlenmesi ve duyarlılık sonuçlarına göre gerekiyorsa başka ajanların kullanılmasının gerekliliği unutulmamalıdır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]