İşveren Markası Yönetiminin Çalışan Deneyimi Bağlamında Değerlendirilmesi: İK Yöneticileri Üzerine Bir Araştırma

İşveren markalaşmasının önemi gün geçtikçe artmaktadır. Şirketler arası yetenek savaşlarının olduğu bu dönemde markalaşmanın sadece ürün veya hizmet açısından değil işveren açısından da ele alınması önem teşkil etmektedir. Hem mevcut çalışanlar hem de potansiyel adaylar, kurumlarının etkinliği ve kendilerine sağlayacağı faydaları göz önünde bulundurmaktadır. Bu yüzden, çalışanların faydasına yönelik yapılacak her faaliyetin ve yaşatılan her deneyimin işveren markalaşmasına olumlu etkileri olmaktadır. Bu durum çalışanların bağlılığına ve motivasyonuna olumlu şekilde etki ettiği gibi potansiyel adayların da işletmeleri tercih etmelerine sebebiyet vermektedir. Rekabetin yoğun bir şekilde yaşandığı ve vasıflı personelin önemli olduğu günümüzde çalışanların işletme ve işveren tercihini etkileyen bazı etkenlerinin olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı insan kaynakları yöneticilerinin işveren markası uygulamalarına yönelik görüşlerini çalışan deneyimi bağlamında ele alarak ortaya koymaktır. Alan yazında işveren markası yönetiminin çalışan deneyimine yönelik bir çalışmaya rastlanılmamasından ötürü bu çalışmanın literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemi tercih edilmiştir. Araştırma deseni olarak fenomenolojik desen kullanılmıştır Araştırmanın çalışma grubunu Mersin ve Adana illerinde faaliyet gösteren ve insan kaynakları derneklerinde yer alan 8 insan kaynakları yöneticisi oluşturmaktadır. Katılımcılara e-görüşme yöntemi kullanılarak e-mail yoluyla ulaşılmıştır. Toplanan veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Literatür taraması sonucunda işveren markasının üç alt boyutundan oluşturulan sorulara verilen cevapların analizine göre insan kaynakları yöneticilerinin işveren markası boyutlarından fonksiyonel ve ekonomik boyutlara yönelik algı düzeylerinin yüksek olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Psikolojik boyutta yer alan sosyal sorumluluk ile ilgili farkındalık ve algı düzeylerinin ise düşük olduğu sonucuna varılmıştır.